Yeroluk Gediğinden Aldürbe'nin görünüşü
Bu yaylada doğmuşum. Çocukluğum burada geçmiş. Arada bir gelmeden olmuyor. Arılarım da burada.
Bu yıl arılar şalba, keven, kekik, ve sütleğenden faydalanıyor. Sütleğen ve bazı ağaçlarda basara - balçiyi görülüyor. Sütleğenin otsu kısımlarında ve çiçeklerin taç yapraklarındaki tatlı salgılardan arılar faydalanıyor. Sütleğende basara olursa o senenin balları donmaz.
Sütleğen çiçeği çanak yapraklarındaki bu tatlı salgılar bazen böyle damla damla görünür.
Arıcılarımızın büyük sıkıntısı su kıtlığı. Arılarımız teknelere dökülen taşıma sularla sulanıyor. Ancak tekneleri su yüzeyi geniş. Yaylada nem az. Kuzey rüzgarı çok. Arılardan çok suları rüzgar buharlaştırıyor.
Su sıkıntısı için çözüm arayışları devam ediyor. Arıcılarımızdan Ali Karakaya'nı geliştirmeye çalıştığı suluk arılar içmediği zaman otomatik olarak kapanıp tasarruf sağlayacak gibi görünüyor. Eline sağlık diyelim.
Bizim yaylada hayvan besleyen obalar dağınıktır. Yukarı bölümüne motorlu taşıt gitmez. Hayvanlarla yük taşınır. Resimde obalar ve patika yollar görülüyor. İyi inceleyebilmek için resmi büyütün.
Şamandıralı arılık suluğu arıların yakınında kuytu bir yer konur. Büyük hayvanlar zarar vermesin diye çevresi çit teli ile çevrilir. Su yüzüne arılar boğulmasın diye mantar, sert köpük ya da ağaç parçaları konur. Bu parçalar şamandıra çalışmasını engellemeyecek kadar küçük olmalıdır. Ali Karakaya'nın eline sağlık, arıcılarımıza hayırlı olsun.
Yaylalarda doğa ile iç içe olmak ne güzel.