Biz soframızda petekli balı tabağa koyar çatal ya da kaşıkla sıyırıp süzme balını yeriz. Ortadaki temel petek kalır. Onu da bir bardakta su içine koyar şerbetini içeriz.
...
Bal doğanın ürettiği
eşsiz lezzetlerden biri… İçerdiği vitamin, mineral ve enzimlerden dolayı doğal
bir şifa kaynağı ve değerli bir besin öğesi. 1 yaşından sonra çocuk
beslenmesinde önemli bir yeri olan bal, özellikle kış aylarında solunum yolu
enfeksiyonlarından korunma ve tedavisinde de yer alıyor. Diyetisyen Fatmagül Yılmaz Öztürk çocuklarda bal tüketimi ile ilgili
önemli bilgiler veriyor.
Zengin içeriği ile özel
bir besin kaynağı olan bal çocuklar için de çok önemlidir. Sindiriminin kolay
olması, içeriğindeki yararlı maddeler sayesinde sakinleştirici bir özelliğe
sahiptir. Daha başka faydaları da vardır ama çocuklarda dikkatli kullanımı gerekir.
Bağışıklık sistemi için bal
Vitamin, mineral,
aminoasit, enzimler gibi pek çok yaşamsal maddeyi içeren bal, sindirimi
kolaylaştırması, iştah açması ve gelişme bozukluklarında vücudun toparlanmasına
yardımcı olması nedeniyle çocuk beslenmesinin vazgeçilmezidir. Yüksek mineral
içeriği nedeniyle özellikle çam balı, çocuklarda demir eksikliğinin
giderilmesine katkı sağlar. Balın içerdiği magnezyum damarlarda kanın
pıhtılaşmasını önler ve stresin olumsuz etkilerinden korur.
Okul döneminde çocukların algılarını açık tutmalarına ve konsantrasyon
sağlamalarına yardımcı olur. Ayrıca bağırsak mikroflorasının iyileşmesine olan
etkileri nedeniyle her yaş grubunda kabızlığın önlenmesinde
de yardımcı olur. Balın bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği, yara
ve iltihapların iyileşmesinde olumlu etkiye sahip olduğu bilinmektedir.
Araştırmalarda bal tüketen çocukların büyüme ve gelişme hızlarının daha iyi
olduğu tespit edilmiştir.
Balın süt ve süt
ürünleriyle karıştırılması öksürükle boğaz hastalıklarına karşı bilinen en eski
korunma yöntemlerinden biridir. Balın tatlı, sütünse yumuşatıcı
özelliği güne dinç bir şekilde başlamanızı sağlar ve tokluk hissi verir.
Sütü tatlandırmak amacıyla şeker yerine bal kullanılması çocukların hem bal hem
de süt tüketimini kolaylaştırdığı için faydalıdır. Çocuklara yalnız süt
yerine ballı süt içirilmesinin kansızlığı ve kabızlığı önlemeye katkı
sağladığı ve sindirimi kolaylaştırdığı bilinen bir gerçektir.
Çocuklar ne kadar bal yemeli?
Balın tüketim miktarı
önemlidir. Çocukların kilo başına ortalama 1 gr. bal tüketmesi önerilir.
Örneğin 20–25 kg. olan bir çocuğun, günde 20–25 gr. yani yaklaşık 2–3 tatlı
kaşığı bal tüketmesi gelişimi için büyük fayda sağlar.
Balın süt ve süt
ürünleriyle karıştırılması öksürükle boğaz hastalıklarına karşı bilinen en eski
korunma yöntemlerinden biridir. Balın tatlı, sütünse yumuşatıcı
özelliği güne dinç bir şekilde başlamanızı sağlar ve tokluk hissi verir.
Sütü tatlandırmak amacıyla bal kullanılması çocukların hem bal hem de süt tüketimini
kolaylaştırdığı için faydalıdır. Çocuklara yalnız süt yerine ballı
süt içirilmesinin kansızlığı ve kabızlığı önlemeye katkı sağladığı ve sindirimi
kolaylaştırdığı biliniyor.
Bal 1 yaşından
sonra çocuklara verilmeli
Balın içersinde
Clostridium botulinum adı verilen bir bakteri bulunabilmektedir. Yetişkinler
için tehlikeli olmayan ama 1 yaşına girmemiş bebeklerde bağışıklık sistemi
gelişmediğinden Brulizm hastalığına, astım, alerji, solunum ve sinir felcine
dahi yol açabilmektedir. Doğal ve besleyici bir ürün olmasına rağmen bal
içeriğindeki toksik ve alerjen maddeler nedeniyle zararlı olabilmektedir.( Arı
kovanlarının bulunduğu bölgede yapılan ilaçlama ve zirai tarımdan etkilenerek
toksik ve alerjen içeriği oluşur.) Bu nedenle, bal tüketirken ve satın alırken
seçici davranılmalı, kalitesi ve güvenilirliği bilinen ürünler
seçilmelidir. 1 yaş öncesinde bebeklere kesinlikle bal
yedirilmemelidir.
Hamilelik ve emziklilik
döneminde annenin bal tüketmesinde herhangi bir sakınca yoktur, hatta faydası
bulunmaktadır. Ancak emzirme döneminde annelerin çok sık yaptıkları bir yanlış
vardır ki o da bebeğin rahat meme emmesi için meme başına bal sürülmesi,
ağlamasının kesilmesi veya rahat uyuması için emziğinin bala batırılarak bebeğe
verilmesidir. Annelerimizden, anneannelerimizden gördüğümüz bu gelenek maalesef
ciddi sorunlara yol açabilmektedir.
|